Teksas Katliamı (Netflix) filmi güzel mi? – İnceleme

Teksas Katliamı, orijinal adıyla Texas Chainsaw Massacre’ın korku filmleri tarihinde çok özel bir yeri var. 1974 yılında vizyona giren ve o dönem sinema için bir anlamda yeni olması sebebiyle büyük ses getiren film, sinema için de dönüm noktası oldu. Sonrasında yüzlerce korku ve slasher türünde film çekildi, bazıları Hollywood’un kültleri arasına girdi, bazıları ise ucuz bir kopyadan ibaret kaldı. Teksas Katliamı da (Türkçe adıyla devam edeceğim yazıda) aslında kendi içerisinde ucuz kopyaya dönen filmlerden biri haline gelmişti.

1974 yılında çekilen orijinal filmden sonra 7 tane daha devam filmi çekildi ki bunların arasında 3D olanı bile var. Toplamda 8 filmlik seriye Netflix, 9. filmi çekiyor gibi gözükse de aslında seriye bir anlamda yeniden başlayan bir hikayeye sahip. O yüzden 48 sene sonra çekilen Teksas Katliamı 2 diyebiliriz. Peki o kadar güçlü bir film mi? Gelin onu da spoilerlı şekilde birlikte irdeleyelim.

**Spoiler uyarısı**

Teksas Katliamı, ilk filmdeki olayların üzerine kurulmuş. 50 yıllık bir boşluk sonrasında geçiyor. Boşluk diyorum çünkü hikayeye göre 74 yılındaki filmde katliamı işleyen Leatherface / Deri Surat, bir daha cinayet işlememiş. İşlediyse bile deri suratla yapmamış. Bu yüzden de ilk filmi kurtulanı olan Sally karakteri onu 50 yıldır arıyor. Normalde filmlerde böyle bir olaydan sağ kurtulan kişinin hızla şehir hayatına döndüğü ve hayata karışmaya çalışarak yaşadıklarını arkasında bırakmak istediğini izleriz. Ancak bu filmde Sally’nin hikayesi daha farklı işlenmiş. Sally, olaylardan sonra bir anlamda güçlenerek geri dönmüş ve olaydan beri 50 yıldır Teksas’ta yaşayarak intikam için Leatherface’i arıyor. Güzel detay diye düşünülebilir ancak filmi izlerken tam bir fiyasko maalesef. Zira filmde yan karakterlere destek ekipmanlar getirmek dışında hiçbir işlevi olmadı. Özellikle de Leatherface’in en öldürebileceği anda Hollywood’un klasik hamlesiyle konuşma yapma sahnesi insanı izlerken çileden çıkarıyor.

Sally karakterinin üzerinde çok durmayacağım. Belli ki filmi izlerken tahminlerin boşa çıkması için yerleştirilmiş. En başından beri geliyor, geldi derken boş çıkması seyirciyi sadece yanıltma amacı taşıyor. Ancak ilk filmin temellerindeki bir karakterin bu filmde harcanması ayrı bir konu. Yine belki de vermek istenilen mesaj eğer Leatherface peşindeyse, mutlaka ölümün onun elinden olacak olabilir. Durmayacağım diyip halen Sally konuşuyorum ancak asıl söylemek istediğim minik not oynayan oyuncu hakkında. Bu filmde Sally’i Owen Fouere canlandırsa da ilk filmde izlediğimiz Sally’i başkası oynuyordu. İlk filmin kurtulanını oynayan Marilyn Burns, 2014 yılında 64 yaşındayken Teksas’ta(!) hayatını kaybettiği için farklı bir oyuncu tarafından oynanıyor. O yüzden de bu filmde kolay harcanmış olabilir.

Teksas Katliamı, bir buçuk saat uzunluğunda olmasına rağmen hızlı kurgusu sebebiyle yağ gibi akan bir film. Filmin mesajları ya da birçok sahnesi saç baş yoldurtsa da kurgunun akıcılığı filmin en taktir edilesi kısmı.

Film biraz mantık hatası, biraz da yanlış cast seçimine sahip. Sözde ünlü şef ile banka yetkilisi bir kasabayı satın alıp açık artırma ile insanlara satıyorlar. Ancak hepsini gerçekten 30 yaşın altında insanlar oynuyor. Bankacısı da, ünlü şefi de, binaları satın almaya gelen kişiler de resmen 30 yaşında altında insanlar. Tek, tamam bu kişi genç olabilir dediğimiz kişi rolünde de Minions filmlerinden tanıdığımız Agnes’e ses veren Elsie Fisher oynuyor. Eğer genç ünlüler, sosyal medya fenomenleri gibi konulara atıfta bulunulacaksa da bu konunun biraz daha işlenmesi gerekiyordu. Zaten Tesla araç için benzinlikte mola vermeleriyle başlayan bir filmden çok fazla mantık beklenmemesi gerektiğini öğreniyoruz. Tamam market alışverişi yapılıyor ancak alınanlar kullanılmıyor bile. Sırf belli diyalogların yaşanması için yazılan bir sahnedir diye yazmadan nasıl anlatabiliriz diye düşünmüşler belli ki.

Filmde bir kafama takılan da Leatherface’in yaşı oldu. Suratı filmin ilk kısımlarında net bir şekilde gözüküyor. Hiç de 70 yaş üstü birine benzemiyor. Zira ilk filmde 20 yaşın altında değilse, ki birçok kaynağa göre ilk filmdeki cinayetleri işlerken 26 yaşında olduğu belirtiliyor. Bu durumda 50 yıl sonra geçen bu filmde tam olarak 76 yaşında. Ama maşallah, yaş yetmiş iş bitmemiş. Halen elektrikli testereyi bir raket gibi kullanıyor, nunçaku gibi dans ettiriyor. Filmin başında gördüğümüz anne rolündeki, bakıcısı niteliğinde kadın da bir başka soru işareti. Olay örgüsünü onun ölümü tetiklemiş olsa da tam olarak kim ve Leatherface’in cinayetlerini neden saklıyor? Saklıyor diyorum çünkü belli ki elektrikli testerenin nerede olduğunu çok iyi biliyor. Ölmeden önce de zaten son sözü sakın odama girme oluyor.

Teksas Katliamı’nın iyi yaptığı şeyler de yok değil. Amerika’daki okul katliamlarına değinmesi, otobüs sahnesindeki sosyal medya kitlesinin hiçbir şeyi beğenmemesi eleştirisi, ters köşe finali ve biraz önce de belirttiğim gibi sıkmadan izleten kurgusu filmin iyi yönleri. Hatta filmin başındaki Teksas Katliamı tişörtleri, kupaları da güzel bir gönderme olmuş. Otobüs sahnesi slasher filmlerde insanı resmen doyuran bir sahne olmuş. Katarsis etkisiyle slasher’a doyduğunuz bir sahne olacak. Ters köşe finali derken de minik açıklama getireyim. Finalindeki yaşananlar güzel dedirtse de bir yandan da filmde kimin kurtulacağının daha ilk dakikalardan tahmin edilebilir olması da üzdü.

Eşimle izlerken eleştirdiğimiz, yok artık ne saçma olay dediğimiz çok şey oldu. Ama bu konularda benim düşüncem filmin doğasını da anlamak gerektiği. Belli ki son dönemin en başarılı ya da kült olma hedefi bulunan bir filmi iddiasında değil. Bu iddiasızlığını da filmin her yerine yansıtmış. Filmi yapanlar, yazanlar bile boş verin o kadar detayı amacımız slasher filmi yapıp millete amme hizmeti yapmak demişler. İzlerken iliklerinize kadar bu hissiyatı geçiriyor. Eh böyle olunca da filme sanatsal film muamelesi de yapamıyorsunuz.

Normalde sinemada olsa para + zaman yargısıyla belki biraz daha sert eleştirilebilir ama Netflix filmi olduğu için hem sinema parasının olmaması, hem de sinemaya gitmenin oluşturduğu zaman ve ayrı maliyetin olmamasından dolayı evde izlemelik eğlenceli(!) bir film olmuş diyebilirim. İlk filmi izleyenlere özel en sonda bir minik sahne daha bulunuyor.

Dipnot: Film Teksas’ta geçiyor ve bu konuda sürekli muhabbet geçiyor ancak film tamamen Bulgaristan’da çekildi 🙂

Teksas Katliamı / Texas Chainsaw Massacre - Netflix

Teksas Katliamı / Texas Chainsaw Massacre - Netflix
3 5 0 1
Bolca hikaye açıklarını ya da öylesine yazılmış sahneleri saymazsak aksiyona doyurucu bir slasher filmi olmuş. 1974'ün temellerine sağlam bir kat çıkamamış, ortalama bir korku/slasher filmi olmayı başarmış.
Bolca hikaye açıklarını ya da öylesine yazılmış sahneleri saymazsak aksiyona doyurucu bir slasher filmi olmuş. 1974'ün temellerine sağlam bir kat çıkamamış, ortalama bir korku/slasher filmi olmayı başarmış.
3/5
Puan
Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler